Günümüzde sanayileşme ve teknolojik faaliyetlerde göze çarpan dinamizm ve bu dinamizme bağlı olarak iş sahasına katılan yeni iş kolları şirketler arası rekabeti oldukça güçlendirmiştir. Şirketler 'Kaliteli üretim, yüksek verimlilik ve en düşük maliyet anlayışı' ile kendi alanında hız kazanmayı hedeflerken kalite yönetiminin en önemli unsuru olan işçinin sağlık ve güvenliğini tehdit eden olası tehlikelere karşı esneklik kazandırmaktadır.
Yeni iş sahaları, kimyasal maddeler, makine ve teçhizatlarını kullanımı; iş yaşamının üretken faktörü olan işçinin yeni alana uyum ve adaptasyon zorluğu çekmesi ile iş sağlığı ve güvenliği alanında öngörülen risk faktörlerini arttırmasının yanında işçinin oryantasyon sürecinde iş veriminin düşmesi ile de işverene ve işletmeye olumsuz yansımaktadır. 'İşçi, çalışma koşulları, insan ve çevre duyarlılığı , ürün ve hizmet standartları bütünlüğünü gerektiren kalite'nin sürdürülebilmesi ve yönetimi sağlıklı hal ile mümkündür .Sağlıklı hal ise yalnızca fiziksel yada bedensel bir engele sahip olmamak değil fiziksel , ruhsal ve psikososyal yönden tam bir iyi olma halidir. İyi hal çeşitli risk faktörlerinin muhtelif kurallarla bertaraf edilmesi ile de yükseltilebilmektedir. Kalite standartlarının işçinin sağlık ve güvenliği gözardı edilerek yükseltilememesi, bir bütün olarak kavram ve kurallarıyla iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması gerekliliğini doğurmuştur.